Karantina Günleri

Gönüllü karantinada yaşadığımız bu günlerde, günleriniz nasıl geçiyor? Verimli olmak, motivasyonunuzu yüksekte tutmak veya yapmanız gerekenleri yapabilmek için enerjinizi nasıl yönetiyorsunuz?

Gönüllü karantinada yaşadığımız bu günlerde, günleriniz nasıl geçiyor? Verimli olmak, motivasyonunuzu yüksekte tutmak veya yapmanız gerekenleri yapabilmek için enerjinizi nasıl yönetiyorsunuz?

Kendinizi rahat bırakın

Açıkçası bana her gün her gün motive olmak, her gün mutlaka bitirmem gereken seminer ödevimle uğraşmak veya motive olmaya çalışmak da yorucu geliyor. O yüzden bu günlerde kendimi rahat bırakmaya karar verdim.

Aslında bir kaç aydır Youtuber Gizem Altheimer'ı takip ediyorum. Bu "kendini rahat bırakma" işini en güzel o anlatıyor. Gizem'in videolarını incelemeden önce aynen şu şekilde idim:

* Bugün temizlik yapmam lazım (yapasım yok)

* Bugün makale için araştırma yapmam lazım (biraz bakıyorum sonra odağım gidiyor ve devam etmek istemiyorum, bırakıyorum)

* Bugün doktora ders notlarını geçirmem lazım (bir ünite yapıyorum yine bırakıyorum)

bla bla bla...

Bu şekilde neredeyse haftalarım geçti, belki hala da geçiyor. Yapmam lazım düşüncesi var ancak yapmak için motivasyon yok veya yapmak için gerekli odaklanmayı sağlayamıyorum. Sonra peşinden kendimi suçlama geliyordu. Ben sanırım iyi bir öğrenci değilim ya da araştırmacı benden olmaz demek ki vs. ya da ben tembelim ev işi de yapamıyorum gibi.

Daha sonra Gizem'in videolarına denk geldim ana sayfamda. Ve izlemeye başladım. Gerçekten çok motive edici ve sakinleştirici bir ses tonuyla günlük yaşamından bahsettiği veya vegan yiyecekleri paylaştığı videolarını izledim.

Kendisi Psikoloji alanında doktorasını bitirdi ve mezun oldu. Dolayısıyla onu izlerken belki de neden rahatladığım sorusunun cevabı bu olabilir. Ama burada asıl belirtmek istediğim konu; ben yukarıda bahsettiğim şekillerde iken, o videolarında "kendinizi suçlamayın, Dünya çapında belki de başka dönemlere denk gelmeyen normal olmayan şeyler yaşıyoruz hepimiz. Motivasyonunuzun olmaması, hiçbir şey yapmak istemeyişiniz sizin suçunuz değil. Belki de canınızın istediği şekilde biraz rahat bırakmalısınız kendinizi" şeklinde tavsiyeler veriyordu.

Buraya son videosunu da koyayım, oradan kanala da ulaşabilirsiniz.

O'nun videolarını izledikten sonra kendimi suçlamayı ve "zorunlu da olsa bu ödevi bitirmeliyim, bu temizliği yapmalıyım" kafasından az da olsa çıkmaya başladım. Yani en azından kendimi zorlamıyorum artık. İlla ki gündüz oturup ders çalışmam veya ev işleri ile uğraşmam akşam da dizi/film veya kitap okumam gerekmiyor. Canım gündüz dizi/film izlemek veya kitap okumak istiyorsa onu yapıyorum. Akşam yemekten sonra ders çalışma şevkim geliyorsa akşam ders notlarını geçiriyorum veya makale için araştırma yapıyorum.

Bu zamana kadar niye kendimi bu şekilde bir zaman diliminde sıkıştırmışım anlamıyorum. Artık genelden bakabildim kendime ve gerçekten rahat bırakınca daha verimli olduğumu, "verimli gün geçireyim" diye düşünmeyince daha motivasyonlu ve odak dolu olduğumu keşfettim.

Karantina döneminde (ki ben 2018 Temmuz ayından beri zaten evde idim, doktora sınavları, ingilizce sınavları vs. derken günlerim evde geçiyordu çoğunlukla) iki kitap birden okuyayım demiştim kendi kendime. Mesela biri roman olsun biri eğitici alanımla alakalı bir kitap olsun şeklinde bir işe girişmiştim. Yaşar Kemal - İnce Memed 1 serisine başlamıştım aynı zamanda akşam yatmadan önce de Ulusların Düşüşü kitabını okuyordum. Her ne kadar yararlı olsa da aslında iki kitap okumanın beni yavaşlattığını, belki diğer kitabı anlamamamı veya derslerimde odaklanamama sebebim olabileceğini düşünmeye başlamıştım.

Nitekim şu sıralar bitirdim İnce Memed'i. Çok da beğendim mutlaka tavsiye veririm. Gerçi çoğu insan bu kitapları lisede filan okumuş anladığım kadarıyla ben biraz geç kalmışım, olsun benim gibiler varsa diye söylemiş olayım :)

Şimdi Ulusların Düşüşü kitabına devam ediyorum ve daha hızlı gittiğimi söyleyebilirim. O nedenle iki kitabı aynı anda okumaktan vazgeçtim şu sıra.

Bu yazıyı bitirirken konunun özüne geri döneyim. Siz de benim gibi durumlar yaşıyorsanız, kendinizi kesinlikle rahat bırakın. Sevgili Gizem'in söylediklerini düşünün. Gerçekten kolay veya normal bir dönemden geçmiyoruz.

Sevgiyle kalın.